YAŞASIN 1 MAYIS!..

ÖZEL SAYI: 2 | MAYIS 2011

İçine girdiği derin ekonomik-siyasi krizin yükünü hem kendi halklarına hem de dünya halklarına ödeten emperyalist ülkelerin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da ülke yönetimlerine "halk ayaklanmaları" adıyla müdahale edip Libya'da açık işgale yöneldiği sancılı bir süreçte işçi sınıfının, emekçilerin uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs'ı karşılıyoruz. Libya halkına bomba yağdıran emperyalizmin işgalini açıkça destekleyen Türkiye oligarşisinin halkımızın karşısına bir kez daha seçim yutturmacasıyla çıktığı bir süreçte 1 Mayıs'ı karşılıyoruz. Yeni "umut"lar, "çözüm"ler, "demokratikleşme"lerle halklarımızın geleceğinin, umutlarının karartılmak istendiği, her türlü yasal düzenleme, fiili durumla kölece yaşam koşullarının dayatıldığı böylesi bir dönemde 1 Mayıs, tüm bu dayatmalara hayır demenin günüdür.

İşçi sınıfının enternasyonal dayanışmasının, birliğinin, mücadelesinin günü 1 Mayıs, emperyalizmin, her türlü işgaline, zulmüne, sömürüsüne karşı; ezilen tüm dünya halklarının kardeşliğinin, birlikte mücadelesinin, dayanışmasının haykırılacağı gündür.

1 Mayıs, yaklaşan 12 Haziran genel seçimlerinde, seçim oyununun, seçime giren partilerin halkımızın değil, oligarşinin ve emperyalist efendilerinin "umut"u olduğu, çözümün "seçim"de değil, birlikte mücadelede, örgütlenmede, devrimde, sosyalizmde olduğunu haykırmanın günüdür.

1 Mayıs, ulusal baskının, her türlü sınır ötesi operasyonlar, katliamlar, gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler vb. ile sürdüğü; seçim engelleri gibi faşist/ anti-demokratik engeller, seçim barajları ile Kürt halkının iradesine ipotek konulmaya çalışıldığı bir süreçte her türlü ulusal/sınıfsal baskıya karşı Kürt halkının yanında olduğumuzu, halkların kardeşliğini haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, töre, namus cinayeti adı altında hemen hemen her gün bir kadının katledildiği, şiddet gördüğü ülkemizde kadın sorununun çözümünün ne kotalarla, ne en az 275 milletvekiliyle ne de başka burjuva hak talepleriyle değil, kendi öz gücümüzle, örgütlülüğümüzle her türlü sınıfsal, cinsel sömürüye karşı mücadele etmekle mümkün olacağını haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, 4/B, 4/C, 50/D gibi çalışma maddeleriyle işçilerin, emekçilerin her türlü kazanılmış hakkını gasp edip, esnek istihdam adı altında düşük ücretlere, işsizliğe mahkum edenlere karşı mücadelenin yükseltileceğini haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, özelleştirme, taşeronlaştırma sonucu toplu işten çıkarmaların yoğunlaştığı, her türlü can güvenliğinden yoksun koşullarda çalışanların her gün yeni bir iş kazasına uğradığı, işçi kıyımlarının hiç eksik olmadığı ülkemizde, bu koşulları değiştirmenin iradesini, gücünü haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, yasalarla, yasaklarla, fiili engellemelerle her türlü demokratik örgütlenmenin engellenmeye çalışıldığı, sendikal örgütlülüklerde yer alan emekçilerin işten çıkarmalarla, tehditlerle, davalarla sindirilmeye çalışıldığı, en küçük hak talebinin ezildiği koşullarda direnen işçilerin, emekçilerin seslerinin büyüyüp çoğalacağı gündür. Tüm örgütsüzlüğe, fiili saldırılara karşı direnip ülke gündemini etkileyen TEKEL işçilerinin, grevdeki ONTEX işçilerinin seslerine yeni seslerin eklenmesi için mücadele edeceğimizi haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, Aile Hekimliği, performans sistemi adı altında hekimleri para kazanma makinesi olmaya iten, daha fazla kar hırsıyla sağlığını hiçe sayan, sağlıkta özelleştirmeyi, taşeronlaştırmayı esas alıp gelecek nesillerin sağlıklı yaşama hakkını elinden alanlara karşı tüm sağlık emekçilerinin sesinin sesimiz olduğunu haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, enerji elde etme adına nükleer enerjiyle çalışan santrallerin kurulmasının planlarının yapıldığı, her gün bir yenisinin yapımına başlanan/yapılması planlanan Hidroelektrik Santralleriyle (HES) insanlığın ortak mirası doğanın yağmalanmasına, katledilmesine karşı emperyalist-kapitalist kar hırsına karşı mücadeleyi yükselteceğimizi haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, YGS vb. sınavlarla, eğitim sistemiyle, YÖK'üyle, polisiyle, özel güvenliğiyle, soruşturmalarla, okuldan uzaklaştırmalarla/atmalarla gençliğin geleceğini elinden alan sisteme inat gençliğin geleceğimiz olduğunu haykıracağımız gündür.

1 Mayıs, iyinin, güzelin, insana dair olan ne varsa yozlaştırıldığı, içinin boşaltıldığı; yabancılaşmanın en yakıcı haliyle tüm ilişkilere yansıdığı bir süreçte geleceğin yeni insanını, yeni toplumunu bugünden yaratma mücadelesinde her türlü yozlaşmaya, ahlaki çöküntüye, düzenin tüm pisliklerine hayır deyip yepyeni bir dünya ve insan yaratmak için mücadele sloganlarımızı haykıracağımız gündür.

Geleceğe umutla bakmak, özgür bir dünyada insanca yaşama gerçeği ellerimizdedir. Bedeller ödenerek kazanılan 1 Mayıs'ı adına yaraşır biçimde birlik, mücadele ve dayanışma gününe dönüştürerek, tüm dünyadaki sınıf kardeşlerimizle birlikte alanlarda buluşup, zulme ve sömürüye, her türlü emperyalist haydutluğa karşı mücadele sloganlarımızı haykıralım.

HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

YAŞASIN 1 MAYIS! BIJİ YEK GULAN!

YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!