Kültür-Sanat

Lenin ve Eğitim

Bir Kitap: "Lenin ve Eğitim" (*)

 

(*Bu yazı ilk defa Haziran 2012 tarihli Devrimci Çözüm Dergisi’nin 2. sayısında yayımlanmıştır.)

 

“Toplumu yeniden üretmenin ve yeni insanı eğitmenin bir bütün oluşturduğu tezi, Marksist eğitim kuramının özüdür.” (Fyodor Korolyov, Lenin ve Eğitim, s.45)

 

Eğitim toplumdaki üretim ilişkilerine bağlı olarak egemen sınıfın ideolojisine göre belirlenmektedir. Kapitalist toplumlarda eğitim burjuva sınıfının, toplumu istedikleri gibi sömürmek ve ezmek için hassasiyetle üzerinde durulan, emekçileri boyunduruğu altında tutmak için sadece kendi ...

Kulelerde Bayraklar

Bir Kitap: Bütün "Kulelerde Bayraklar"ımız Dalgalanıyor!.. (*)

 

(*Bu yazı ilk defa Haziran 2012 tarihli Devrimci Çözüm Dergisi’nin 2. sayısında yayımlanmıştır.)

 

“29 Ağustos’ta cephe durumu; Dün kızıl bayraklarla ödüllendirilmiş sağ kanat, rakibine öldürücü darbeyi indirdi. Verilen yıllık plan tamamen gerçekleştirildi. Kısa süren bir hücumdan sonra kızıllar kentin sağ kanadını fethettiler. Kulelerde Sovyetler Birliği'nin kızıl bayrağı dalgalanıyor.

 

“Zafer umudunu tamamen yitirmiş olan düşman, kenti boşaltı. Sol kanadımızın ...

 
Devrimci Çözüm Dergisi

En Çok Satanlar En İyiler midir? (*)

 

(*Bu yazı ilk defa Şubat 1999 tarihli Devrimci Çözüm Dergisi’nin 24. sayısında yayımlanmıştır.)

 

Bir roman düşünün; ilk basımı 50 bin olarak piyasaya çıkarılıyor ve hemen tükenip 2. basıma geçiliyor. Ve “yok” satılıyor… Ve basımı yapılır yapımaz, roman listelerini alt-üst ederek en fazla okunan kitaplar arasında birinci sıraya yükseliyor. Ve yılın son ayında basımı yapılmasına rağmen, neredeyse yılın en fazla okunan kitabı unvanını alıyor. Tabi bunca yoğun talebin ardından, korsan yayıncılar da hemen faaliyete geçerek, bir o kadar da onlar basımını yaparak, bu kapış kapış satılan kitabı piyasaya sürüyorlar.

Devrimci Çözüm Dergisi

Devrimci Kültür-Devrimci Sanat İlişkisi (*)

 

(*Bu yazı ilk defa Aralık 1997 tarihli Devrimci Çözüm Dergisi’nin 10. sayısında yayımlanmıştır.)

 

Gerek doğa, gerekse toplumsal olaylar incelenir ve değerlendirilirken, sınıfsallığından ve tarihselliğinden koparmadan ele alınmalıdır. Bu durum olaylara ve olgulara bakış açısıdır, diyalektik bakış açısıdır. Yaşamın hareketliliğini görmeden, onun yarattığı ilişki, çelişki ve gelişmeleri kavrayıp doğru bir analizini yapmadan, doğru sentezlere ulaşmak mümkün değildir. Bu bağlamda var olan soruna olgu ve olaylara yönelik oluşturulacak yaklaşım, anlayış ya da politikalar ancak bu temelde doğru olarak kabul edilebilir.